Borçlunun Ailesi, Akrabası ve Kardeşlerine Haciz İhbarnamesi Gönderilmesi
İcra Müdürlükleri tarafından icra takipleri sırasında, borçlu olmayan ve icra takibi ile ilgisi bulunmayan ailesi, akrabası ve kardeşlerine haciz ihbarnamesi gönderilmesi konusu, kişisel verilerin korunması ve hukuki prosedürler açısından önemli bir tartışma alanıdır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve Yargıtay’ın konuya ilişkin çeşitli kararları, bu uygulamaların hukuka uygunluğu konusunda kılavuz niteliğinde hükümlere sahiptir. Bu makalede, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 17/09/2020 tarihli ve 2020/710 sayılı karar özetine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin kararlarına ve İcra ve İflas Kanunu (İİK) 89/1 haciz ihbarnamesi uygulamalarına ilişkin ayrıntılara yer verilecektir. Borçlunun, yakınlarına haciz ihbarnamesi gönderilmesi mümkün müdür? Buna ilişkin detaylar aşağıdadır.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), 17/09/2020 tarihli ve 2020/710 sayılı kararında, icra takibi esnasında icra müdürlükleri tarafından ilgili kişilerin yakınlarına haciz ihbarnamesi gönderilmesi hususunu değerlendirmiştir. Şikâyet başvurularında, icra takibi ile ilgisi olmayan, borçlu olmayan akrabaların kişisel bilgilerinin araştırıldığı ve bu bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde paylaşılması yönündeki şikayetlerin araştırılması talep edilmiştir.
Karar Özeti ve Hukuki Değerlendirme
İİK’nın 89. maddesi, borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacaklarının haczedilebileceğini düzenler. Bu kapsamda icra müdürlükleri, alacaklının talebi üzerine borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacaklarını haciz işlemi başlatabilir. KVKK, bu uygulamayı değerlendirirken, kişisel verilerin işlenmesinin hukuki dayanağının olup olmadığını incelemiştir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, benzer nitelikteki olaylara ilişkin kararlarda, icra müdürlüklerinin haciz ihbarnamesi gönderme yetkisine dair önemli değerlendirmelerde bulunmuştur. Örneğin, Yargıtay 12. H.D. 2016/3856 E. 2016/19090 sayılı kararda:
- İcra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda takdir yetkisi bulunmadığı,
- Haciz ihbarnamesi gönderilmesi istenen kişilerin borçluya nazaran üçüncü kişi sayılamayacakları bir gerekçe ile haciz talebinin reddedilmesine yönelik kararların doğru olmadığı,
- Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacaklarının haczinin korunmasının önemli olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay, borçlunun yakınlarının bu işlemlere itiraz haklarının bulunduğunu ve gerekli hukuki yollara başvurabileceklerini de kararlarında vurgulamıştır. Bu bağlamda, icra müdürlüğü tarafından haciz ihbarnamesi gönderilmesi işleminin hukuka uygun şekilde yapılması gerektiği, fakat borçluya yönelik yapılan işlemler neticesinde üçüncü kişilerin, yani yakınlarının kişisel verilerinin korunmasının önem taşıdığına değinilmiştir.
Hukuki Dayanaklar ve Sonuç
KVKK’nın 5. maddesine göre, kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ancak, İcra Müdürlüklerinin işlemleri İİK hükümlerine dayandığından, belirli şartlar altında kişisel verilerin işlenmesinde hukuki engel bulunmamaktadır. İİK’nın 89. maddesi, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağına ilişkin hukuki tasarruf yetkisi getirdiğinden, alacaklının talebi üzerine gönderilen haciz ihbarnameleri hukuki bir temele dayanır.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun ilgili kararı, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine dayanarak, borçlunun akrabalarına gönderilen haciz ihbarnamelerinin hukuka uygunluğunu belirlemiş ve bu işlemleri ‘kanunlarda açıkça öngörülme’ şartına dayandırarak meşru kabul etmiştir. Yargıtay’ın kararları da, haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinde icra müdürlüklerinin takdir yetkisine sahip olmadığına ve bu işlemlerin kanun çerçevesinde yürütülmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Sonuç olarak, icra müdürlükleri tarafından borçlunun yakınlarına gönderilen haciz ihbarnameleri, İİK hükümlerine dayanmakla birlikte kişisel verilerin korunması yönünden belirli sınırları barındırmaktadır. Bu sınırların aşılmaması ve ilgili kişilerin hukuki itiraz yollarını kullanarak haklarını koruyabilmesi gerekmektedir. Makalede ele alındığı üzere, KVKK ve Yargıtay kararları ışığında, icra işlemlerinin hukuki temelleri dikkatle değerlendirilmeli ve kişisel verilerin korunması gözetilmelidir.
T.C.YARGITAY12. Hukuk DairesiT Ü R K M İ L L E T İ A D I N AY A R G I T A Y İ L A M IESAS NO : 2016/3856KARAR NO: 2016/19090İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul 23. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/12/2015NUMARASI : 2015/1231-2015/1286DAVACI : ALACAKLI : –DAVALI : –Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi – tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte alacaklının icra müdürlüğüne başvurarak borçlunun annesine haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunduğu, söz konusu istemin icra müdürlüğünün 06.11.2015 tarihli kararıyla ve “borçlunun annesi alelade bir üçüncü kişi olmadığından gönderilecek haciz ihbarnamelerinin aile bireylerini küçük düşüreceği” gerekçesiyle reddine karar verildiği bu kararın şikayet edilmesi üzerine mahkemece borçlunun annesinin alelade bir üçüncü kişi olmadığı, akrabalar arasında sarih bir hukuki işlemin varlığını ispat külfetinin iddia edene ait olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.İİK’nun 89. maddesinde düzenlenen “haciz ihbarnamesi” gönderilmesi kanunun emreden hükmü olup alacaklının talebi halinde icra müdürlüğünce bu talebin yerine getirilmesi gerekmekte olup icra memurunun bu hususta taktir hakkı yoktur. Kaldı ki üçüncü kişi, haciz ihbarnamesine itiraz etme hakkına da sahiptir.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile yasaya aykırı müdürlük kararının kaldırılması gerekirken şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.