Özet:Borçlunun bilinen en son adresine usulüne uygun tebligat çıkarılması zorunlu olduğundan, alacaklının takip talebinde bildirdiği ve takibe dayanak belgede yazalı adres, mahalle, sokak ismi ve kapı numarası içermediğinden TK’nın 10. Maddesi anlamında bilinen adres olarak kabul edilemez. Dolayısıyla bilinen adrese çıkarılmış ve iade edilmiş bir tebligat bulunmadığından tebliğ işlemi TK’nın 10 ve 21/2 maddelerine aykırıdır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
  12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/36
KARAR NO : 2023/2848
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2022
NUMARASI : 2022/574 Esas 2022/553 Karar
DAVACI : ********
VEKİLİ : *************
DAVALI : **********
VEKİLİ : *
DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR YAZIM TARİHİ    : 22/11/2023
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu vekili dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında düzenlenen ödeme emri tebliğ mazbatasının, adres yetersizliği nedeni ile iade edilmesinden sonra yeniden bilinen adrese TK’nın 10. maddesi gereğince tebligat gönderilmeden TK’nın 21/2 maddesi gereğince ödeme emri tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin takipten 10.10.2022 tarihinde  tesadüfen haberdar olduğunu beyanla ödeme emri tebli ğtarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili, ödem emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilidğini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra Hukuk Mahkemesince, “Yargıtay kararlarında da benimsendiği üzere bilinen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ edilmesi üzerine Tebligat Kanununun 10/2. maddesine göre muahatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebliğ işlemi tebligat yönetmeliğinin 16/2. maddesi gereğince ilgili şerh verilerek tebligat kanunun 21/2. maddesine göre yapılır.Fakat somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı , alacaklı vekilinin bildirmiş olduğu adres yetersiz olduğundan iade edilmiştir. Dolayısıyla alacaklı tarafından bildirilen adres yetersiz olduğundan bilinen  adres olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu halde borçlunun bilinen adresi mernis kayıtlarındaki bildirilen adres kabul edileceğinden ve borçlunun bu adresine normal tebligat daha önce yapılmamış olduğundan eldeki icra takip dosyası açısından, doğrudan İİK 21/2 maddesi uygulanması yasaya aykırı olup …” gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
Alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere bilinen adrese gönderilen tebligatın iade gelmesi üzereni, yerleşim yeri adresine doğrudan TK’nın 21/2 maddesi gereğince tebligat yapılabileceğini, senet üzerinde yer alan adresin, müvekkili tarafından bilinen son adres olduğunu, davacı tarafından müvekkiline bildirilen adrese tebligat yapılmasında  yasaya aykırılık bulunmadığını, senet üzerinde yazılı adresin bilinen son adres olarak kabulü gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Alanya İcra Dairesinin **** Esas sayılı dosyasında, 66.886,84 Euro (Harca esas değer 789.371,73 TL) alacağın tahsili için takip başlatılmıştır. Örnek 7 ödeme emri, ****’nin, takibe dayanak senet  üzerinde yazılı adresine  gönderilmiş, adres yetersizliği gerekçesi ile iade edilmiş, akabinde yerleşim yeri adresine TK’nın 21/2 maddesi gereğince 08.12.2021 tarihinde muhtara bırakılmak sureti ile tebliğ edilmiştir.
Tebligat Kanunu’nun “Bilinen Adreste Tebligat” başlığını taşıyan 10. maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne yer verilmiş, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/1. maddesinde de; “Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır” düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan yasal düzenleme gereğince, kişiye önce bilinen son adresi esas alınarak tebligat yapılması zorunludur.
Somut olayda, takibin dayanağı belgede **** adresi ticari liman yanı ********Antalya olarak yazılı olup bu adresi gönderilen ödem emri tebliğ mazbatası adresin yetersiz olduğu gerekçesi ile iade edilmiştir. Bunun üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine yerleşim yeri adresine  TK’nın 21/2 maddesi gereğince tebligat yapılmıştır.
Öncelikle borçlunun bilinen en son adresine usulüne uygun tebligat çıkarılması zorunlu olduğundan, alacaklının takip talebinde bildirdiği ve takibe dayanak belgede yazalı  adres, mahalle, sokak  ismi ve  kapı numarası  içermediğinden TK’nın 10. Maddesi anlamında bilinen adres olarak kabul edilemez. Dolayısıyla bilinen adrese çıkarılmış ve iade edilmiş bir tebligat bulunmadığından tebliğ işlemi TK’nın 10 ve 21/2 maddelerine aykırıdır.
Borçlunan takipten, 10.10.2022 tarihinden önce haberdar olduğu ispat edilemediğinden mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş olması doğrudur.
İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından,  davalının istinaf başvurusunun HMK’nun 353-(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile;
1-Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Alınması gereken istinaf karar harcından (maktu) peşin olarak alınan harcın mahsubu ile 189,15 TL bakiye istinaf karar harcının istinaf yasa yoluna başvurana tamamlatılarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların  davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan istinaf gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dairemizin bu kararına karşı, İcra ve İflas Kanunu’nun 364/1 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361-(1). ve 365-(1). maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmek üzere temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 22/11/2023tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2024/1209
KARAR NO: 2024/6020
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 22/11/2023
NUMARASI : 2023/36-2023/2848
DAVACI : ***
DAVALI : **
 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ****** tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 10.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.