İcra takibi sürecinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi, takip işlemlerinin devam edebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, borçluya tebligat yapılamadığı durumlarda, bu süreç aksayabilmektedir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, bu tür durumlarda önemli bir içtihada imza atmıştır.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu karara göre, borçlu ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, eğer borçlu takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirirse ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa, ödeme emri tebliğ edilememiş olsa bile borçlunun itirazı geçerli kabul edilmektedir. Bu karar, hem borçlu hem de alacaklı açısından icra takibi sürecinde hak ve yükümlülüklerin korunması adına önemli bir emsal teşkil etmektedir.

Özet : Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu.

haricen itiraz

          T.C.

YARGITAY

  1. Hukuk Dairesi

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

 

ESAS NO             : 2024/645

KARAR NO          : 2024/5794

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ       : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

TARİHİ  : 01.11.2023

NUMARASI         : 2022/2121-2023/2034

DAVACI :

DAVALI : Borçlu   :

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Funda Hasanbaşoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itirazda bulunduğu, İcra Müdürlüğünce 07.11.2019 tarihli kararı ile; tebligat parçası icra dosyasına henüz dönmemiş olduğundan borçlunun itirazı süresinde ise borçlu hakkındaki icra takibinin durdurulmasına, süresinde değilse devamına karar verildiği, alacaklının müdürlükten icra dosyasının kesinleştirilmesini talep ettiği, Müdürlüğün 17.05.2022 tarihli kararı ile borca itiraz nedeniyle icra takibi durduğundan talebin reddine karar verildiği, alacaklının İcra Mahkemesine başvurusunda, borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olduğundan itirazın hüküm doğurmayacağını iddia edilerek 17.05.2022 tarihli müdürlük kararının iptalini talep ettiği, mahkemece borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği için itiraz süresi başlamadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu, yasal itiraz süresi başlamadığından bahisle şikayetin reddinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve 17.05.2022 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

İİK’nın 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez.

Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından 06.11.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, alacaklının 16.05.2022 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvurarak takibin kesinleştirilmesini talep ettiği, İcra Müdürlüğünün şikayete konu kararı ile ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek icra hukuk mahkemesinden icra müdürünün 17.05.2022 tarihli işleminin iptali talebinde bulunduğu görülmüştür.

 

O halde; Bölge Adliye Mahkemesi kararında; “borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu” şeklinde Dairemiz içtihatlarına uygun değerlendirme yapıldığı halde bu gerekçeye uygun olarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken gerekçenin aksine alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 01.11.2023 tarih ve 2022/2121 E. 2023/2034 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 04.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

  1. Hukuk Dairesi

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

ESAS NO             : 2023/1991

KARAR NO          : 2023/8566

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ       : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

TARİHİ  : 21/12/2022

NUMARASI         : 2022/1846-2022/3051

DAVACI : Alacaklı :

DAVALI : Borçlu   :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Semiha Uyar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun icra dairesine verdiği dilekçe ile  borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce 12.06.2021 tarihli kararı ile ; henüz borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz edildiğinden bahisle itiraz tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilerek itirazın yasal sürede yapıldığı anlaşıldığından takibin İİK’nın 62 ve 66. maddeleri uyarınca durdurulmasına karar verildiği, alacaklının 12.06.2021 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun  kabulü ile, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan borca itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

Somut olayda; alacaklı tarafından İnegöl  İcra Müdürlüğünün 2021/3701 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu Necmettin Gedikli’ye henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından 11/06/2021 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 12/06/2021 tarihinde itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği,  alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek süresinde icra hukuk mahkemesinden icra müdürünün 12/06/2021 tarihli işleminin iptali talebinde bulunduğu görülmüştür.

İİK ‘nın 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararında Dairemizin bazı içtihatlarına atıfta bulunulmuş ise de, bahsi geçen içtihatlar her somut olayın niteliğine göre oluşturulmuş olup, Dairemizin usul ekonomisine de uygun olan uygulamalarına göre; borçluya  ödeme emrinin tebliğ edilmemesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerlidir.

O halde, borçlunun takibe itirazı geçerli olmakla takibin durdurulduğu da dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2022 tarih ve 2022/1846 E. – 2022/3051 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/12/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 

2 kişi yorumladı “Borçlunun takipten haricen haberdar olup itiraz etmesi durumunda ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerlidir

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.