Davaya Konu Olay:

  • İcra takibi esnasında, borçlu, ödeme emri tebliğ edilmeden önce alacaklının takibi geri çektiğini belirtmiş ve tahsil harcı ödenmeden dosyanın işlemden kaldırılmasını talep etmiştir.
  • İlk derece mahkemesi, ödeme emrinin e-tebligat yoluyla tebliğ edildiğini ve şikayeti reddetmiştir. Bu karar, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da onanmıştır.

Yargıtay’ın Değerlendirmesi:

  • Yargıtay, tahsil harcının ancak ödeme emri tebliğ edildikten sonraki işlemler nedeniyle alınabileceğini, tebliğ edilmeden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınamayacağını belirtmiştir.
  • Elektronik tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı vurgulanmıştır.
  • Somut olayda, alacaklının, ödeme emri tebliğ edilmeden önce takibi geri çektiği ve bu durumda tahsil harcı alınamayacağına karar verilmiştir.

Sonuç:

  • Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi ve ilk derece mahkemesi kararlarının hatalı olduğunu belirterek bozma kararı vermiştir. Dosya, yeniden değerlendirilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.

 

               T.C.

YARGITAY

  1. Hukuk Dairesi

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

 

ESAS NO             : 2022/4171

KARAR NO          : 2022/11007

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ       : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

TARİHİ  : 22/12/2021

NUMARASI         : 2021/68-2021/2578

DAVACI : Borçlu    :

DAVALI : Alacaklı :

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Armağan Keskin Sarıbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emri tebliğinden önce alacaklının takipten vazgeçtiğini, icra müdürlüğü tarafından %2,27 oranında tahsil harcı yatırılması halinde talep gibi işlem yapılmasına karar verildiğini ancak dosyanın harç alınmaksızın işlemden kaldırılması gerektiğini ileri sürerek icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını, tahsil harcı alınmasına yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; ödeme emrine ilişkin e-tebligatın alıcı hesabına 14/08/2020 tarihinde konulduğu, aynı tarihte alıcısı tarafından tebligatın açıldığı ve tebliğin gerçekleştiği gerekçesiyle şikayetin reddine kararı verildiği, borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

İcra takiplerinde takip çıkışı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir. (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi)

Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir.

Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12. HD 10.03.2003 T 1505 – 4760 Sayılı ilamı)

Öte yandan 7101 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin  4. fıkrasında elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir. Yine Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılmasını düzenleyen 9. maddesinde tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercinin, elektronik tebligat mesajını hazırlayarak, UETS’ye teslim edeceği, UETS’nin elektronik tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştıracağı, elektronik yolla tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde muhatabın elektronik tebligatı tebellüğ etmiş sayılacağı tarihe ilişkin özel bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik  adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır. Böylelikle, muhatabın kayıtlı elektronik posta hesabını kontrol etmemek suretiyle tebliğin sonuçlarını geciktirmesi ihtimali söz konusu olmayacaktır. (HGK’nun 24.11.2020 tarih ve 2020/12-547 E. – 2020/924 K.  sayılı kararı)

Somut olayda, alacaklı tarafından, 06/08/2020 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı,  19/08/2020 tarihinde alacaklı vekili tarafından icra takibinden vazgeçildiği, bu beyan doğrultusunda icra müdürlüğünce %2,27 oranında tahsil harcı yatırılması halinde talep gibi işlem yapılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçluya  gönderilen ödeme emrinin, Tebligat Kanunu’nun 7/a ve Yönetmeliğin 9. maddesinde belirtildiği üzere,  tebligat muhatabın elektronik  adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağından, ödeme emrinin borçluya 19/08/2020 tarihinin gün sonu olan saat 23.59:59 itibariyle tebliğ edilmiş olduğu,  alacaklı vekilinin ise UYAP sistemi üzerinden 19/08/2020 tarihinde saat 20.57 itibariyle, gün sonundan,  dolayısı ile ödeme emrinin tebliğinden önce takipten vazgeçtiğine ilişkin  beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.

O halde, ödeme emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 22/12/2021 tarih ve 2021/68 E. – 2021/2578 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 31/08/2020 tarih ve 2020/398 E. – 2020/90 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,  dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 

 

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.